Romanya’nın Başkenti Bükreş’te Gezilecek Yerler
Balkan turları ile gezilen en güzel şehirlerinden biri olan Bükreş, aynı zamanda Romanya’nın başkentidir. Her şeyden önce Balkanlar’daki en erişilebilir yerlerden biridir. Gelişmiş toplu ulaşım ağları açısından Bükreş, Balkanlar’daki dördüncü büyük kenttir. Bükreş, Dâmboviţa Nehri kıyılarında, Tuna Nehri’nin 70 km’den daha yakınında konumlanan doğa harikası bir şehir.
Bükreş, köklü bir geçmişi olan, kalabalık, büyüleyici, güzel, kozmopolit, canlı, mütevazı fakat aynı zamanda da bir krallık şehridir. Pentagon’dan sonra dünyanın ikinci büyük binası olan Parlamento Sarayı gibi görkemli zamanlarının sembolü anıtsal bir binaya ev sahipliği yapan Bükreş, ekonomik açıdan bakıldığında, Romanya’nın en müreffeh kenti ve Doğu Avrupa’nın ana sanayi merkezleri ve ulaşım merkezlerinden biridir. Kentte büyük kongre tesisleri, eğitim enstitüleri, kültürel mekanlar, alışveriş merkezleri ve rekreasyon alanları bulunuyor.
Yurtdışı turları ile gezdiğinizde Bükreş Gezilecek Yerler listesinde olması gereken en tarihi 8 yer:
1- Parlamento Sarayı
Bu devasa mimari yapıt, Bükreş’in tarihi ve coğrafi merkezinde yer alıyor ve tekil tarzı, boyutu nedeniyle hemen göze çarpan etkileyici bir bina olmasıyla ünlü. Diktatörlük rejiminin “altın çağ” döneminde inşa edilmiş ve görkemli salonlar, galeriler, anıtsal heykeller, altın sıvalar, akıl almaz tavanlar, broşürler, kıymetli halılar ile ahenkli bir şekilde ziyaretçilerini büyülüyor. Saray ayrıca 2008 yılında 20. NATO zirvesine de ev sahipliği yaptı.
2- DimitrieGusti Ulusal Köy Müzesi
Bükreş gezinizde Dimitrie Gusti Ulusal Köy Müzesi, başrolde yer almalı. Bu eşsiz müze, Etiyopya Parkı’nda bulunan fevkalade bir etnografya müzesidir. Geleneksel Rumen köy yaşantısını gösteren müzenin içinde 272 otantik köylü çiftliği ve ülkenin her yerinden evler bulunuyor.
3- Rumen Athenaeum Konser Salonu
Bükreş’in merkezinde bulunan bu büyüleyici konser salonu, en çok ziyaret edilen tarihi yerlerden biri. Biraz daha romantik dokunuşlara sahip olan bu neo-klasik bina, kentin ana konser salonu olarak kabul ediliyor ve “George Enescu” Filarmoni Orkestrası’nın, her yıl düzenlenen George Enescu adındaki uluslararası müzik festivalinin de ev sahibesi. Buna ek olarak toplamda yaklaşık 652 kişilik kapasitesi var.
4- Stavropoleos Manastırı
Çoğu kişinin Stavropoleos Kilisesi olarak bildiği bu manastır, turistik anlamda önemli bir üne sahip ve 8000’in üzerinde ilahiyat, sinema, sanat ve tarih kitapları bulunan kütüphanesi için birçok kişi tarafından ziyaret ediliyor. Kitlesel sürede ziyaret etmek isteyenler, manastırın her sabah 8:00, 17:00 ve 21:00 saatleri arasında hizmet verdiğini not edebilir.
5- Cotroceni Sarayı
Romanya Cumhurbaşkanının ikamet yeri olarak da bilinen National Cotroceni Museum veya Cotroceni Sarayı, 1679-1981 yılları arasında barok ve Batı Avrupa mimarisi tarzında Cantacuzino tarafından inşa edilmiş. Yüzlerce Romanyalının tarihi ve öyküsüne şahitlik edeceğiniz bu sarayda birçok oda, ortaçağ mahzeni, köşk, ek kısımları, manej, bahçıvan evi, seralar, Kraliyet Muhafızları odaları, manastır ve onun hücreleri, çan kulesi, Rahip evleri, yetim kızlar için sığınma şapeli ve daha fazlasını gezebilirsiniz.
6- Arcul de Triumf
Paris’te ve dünyanın dört bir yanındaki diğer şehirlerde olduğu gibi, bu, Romanya’nın 1878’de bağımsızlığını kazanmasından sonra inşa edilen ihtişamlı bir zafer kemeri. Zafer adı altındaki birliklerin altında yürüyebilmesi için inşaat aceleyle gerçekleştirildi. Cephelerin süslü olduğu heykeller ünlü Romen heykeltıraşlar tarafından yaratılmıştır. Günümüzde, 1 Aralık’tan bu yana Romanya’nın ulusal bayramı vesilesiyle askeri geçitler kemerin altında tutuluyor.
7- Yahudi Tarih Müzesi
Doğu Avrupa’da bu tür diğer müzelerin aksine, ülkenin hayatta kalan Yahudilerinin çoğunluğunun İsrail’e bir doruk noktası olarak çıkışını gören bir müze değil: bu müze, kalanlar için ne anlam ifade ediyor, Rumen kültürüne Yahudilerin devam eden katkısı nedir, Yahudilerin Romanya’daki rolü ne ve ne olacak?
8- Antim Manastırı
Bükreş’te dolaşırken zarif kubbesini ve altın rengini özleyemezsiniz. Olağanüstü manastır 1708-1715 yılları arasında Wallachia’daki Ortodoks Kilisesi patronu Antim Ivireanul’un emri üzerine inşa edilmiştir. Antim ilk başta manastıra düşen kadınlar ve mülteciler için sığınma olanağı sağladığı gibi öğrenme yerinde de bulunmaktaydı. Günümüzde manastır, Antim Ivireanu’nun hayatıyla ilgili dini nesneler ve gerçekler içeren bir müzeye ev sahipliği yapıyor.
[instagram-feed]
DimitrieGusti Ulusal Köy Müzesi burada benim gördüğüm iki Türk evi de yer alıyor. O zamanlar Romanya sınırları içerisinde kalan Türkler’e ait. Oldukça güzel vakit geçirmiştim. 4 saat kadar gezdim bu müzeyi. Burası aslında bir köy gibi. Yeniden hayata geçirilmiş gibi. Bükreş bana pek ilginç gelmemişti ama burası çok keyifliydi. Bükreş’e gidenlere tavsiye ederim, eski dönem yaşantılarını evlerini merak edenlere özellikle.
Harika ve gayet de detayli bir yazi olmus, ilk firsatta Bükreş’i görmeye gitmeliyim.